İMKANSIZ
BİR AŞK HİKAYESİ
Bir
sürücü kursunda aşk başlar mı demeyin başlar size hakanla Türkanın aşkını
anlatacağım. Hakan 18 yaşını doldurmasıyla ehliyet alma isteği gelmiş ve
birazda arkadaş gazı alarak sürücü kursuna kayıt yaptırmıştır. ilk zamanlar ben
zaten kursta anlatılanlara vakıfım diyerek kursa devam etmez aynı zamanda
okumakta olduğu üniversite derslerini yeğlemektedir gel zaman git zaman
şeytanında yardımı ile Hakan kursa gitme ve derslere katılma isteği duyar bunun
sebeplerinin biri farklı bi ortam yapmak biride motor derslerini takip etmek
olmuştur.
İlk gün heyecanı ile saat 18 de başlayacak derse 17 sularında hazır ve
nazır bir şekilde yerini alır ve derslik te boştur uygun bir açıda yer bulur ve
dersi bekler zaman ilerler kursiyerlerin büyük çoğunluğu gelmiştir içeri giren
her bir bireyi Hakan göz ucuyla süzmektedir. Size söylemediğim bir şey vardı Hakanın
ne kadar ön yargılı biri olduğu EİNSTEİN bile insanların ön yargılarını kırmak
atomu parçalamaktan zor demiş tabi Hakan da doğal olarak ön yargılarını
kıramadığından içeri girenleri kendince değerlendiriyor. .Aman Allahım içeri
bambaşka biri girer daha önce hiçbir kıza karşı duymadığı bir his oluşuverir Hakanda
tarifi ne mümkün. Neyse Allahım ne olur bana yakın bir yere otursun diye dua
etmeye başlar. O güzel kız ve yanındaki arkadaşı Hakanın hemen sol tarafına
oturur hoca derse başlar Hakan tanışmak için bir şeyler düşünür içinden
cümleler kurar sorular sorar derken hoca yardımcı olur “arkadaşlar bir önce ki
ders te verdiğim fotokopilere çalışın yarın da yanınızda olsun” der Hakan
konuşmanın yolunu bulmuş oldu ve döner ben ilk defa geliyorum da fotokopi sizde
var mı acaba cevap evet olur derken hakan kızın ismini de öğrenir (Türkan) ders
bittiğinde bizimkisi sizinle beraber çıkayım notların yedeğini alıp aslını
vereyim Türkan der olumlu cevap sonrası Hakan ayakları üzerinde gitmiyor sanki
altın da uçan halı var. O dakikaların bitmesini istemese de biter sonraki
derste görüşmek dileği ile ayrılırlar. Orta halli
bir ailenin ilk çocuğu olan Türkan babasının defalarca kızım ehliyet alma
vaktin geldi olur ya bana bir şey olursa arabayı kullanacak biri lazım der babalarını
kıramayan her kız evlat gibi Türkan da tamam babacığım diyerek kabul eder.
Gelelim Hakanla tanışma gününe arkadaşı Ayşe ile fazla lakırtıdan derse geç
kalan Türkan telaşlı bir şekilde sınıfa girer ve oturacak yer bakınırken o da
ney arka sıralarda biri var ve yanı da boş hemen oraya otururlar Ayşe evli
olduğu için ikisinin arasına oturur kendince set görevi görür. Hocanın anlattığı çoğu şeyi dinliyormuş gibi
görünen Türkanın aklında ki şey tamamen Ayşenin yanında oturan çocuktur. Neden
Allahım ilk defa mı erkek görüyorum hayır ama bu sefer aklımdan geçen onca
düşünceye engel olamıyorum bir şeyler olsun da aramızda muhabbet olsun derken
kulağına bir ses gelir dakikalarca zihnini yoran gelmesini beklediği ses ve
nasıl olduğunu anlamadan düşünmeye fırsat bulamadan evet çıkıverir ağzından
karşıdakinin gülümsediğini görünce yanlış bir soruya cevap vermediğini anlar ve
kendini toparlar. Sonrasında da olay
istediği üzere seyreder ve ilk günün ayrılığı başlar. Hakan yurda döner ama yurt ayrı bir yurt arkadaşları
farklı insanlarmış gibi hissederken asıl farklılığın kendinde olduğunu anlar
sonraki gün kurs kapısında Türkanı beklerken bulur. Eve dönen Türkan da tarifsiz bir mutluluk olduğu gibi ailesine
karşı normal bir gün geçirmiş havası vererek sonraki dersin gelmesini bekler..
aa Hakan ne bekliyorsun soğukta – hiç
erken geldim de hava almak için çıkmıştım. Hoş geldin tamam hadi derse
geçelim. –peki. Günler birbirini kovalar Hakan ile Türkanın aşkı ilerler ve
nasıl geliştiğini ikisi de anlam veremez artık sevgili olmuşlardır. Sevgili
muhabbetinin çoğunda olduğu gibi konu evlenmeye çocuk yapmaya gelir Hakan ister
istemez biraz durgunluk yaşar bunu fark eden Türkan sebebini sorar aldığı cevap
kendini pek memnun etmese de doğru kişi ile konuştuğunu bir kez daha kanıtlar.
Peki ne demişti ki Hakan; Türkan sana bu
konuda söz veremem ben kendime bi prensip belirledim annem kim le derse onunla evleneceğim tabi
benim de onayımla. Hakan verdiği cevap sonucu yüzünün şekli değişen Türkanı hem
kaybetmek istemez hemde evlenmek için bir girişimde bulunmaz. Bu durumdan
habersiz Türkan her an alabileceği tamam bu iş olur cevabını beklemekte bu
arada iki sevgilinin alabileceği tatları alırlar hafta sonları buluşur
gezerler, sinemaya giderler, beraber gökyüzünü seyrederler, kimsesiz çocukları
ziyaret ederler, huzur evine giderler, kayak yaparlar… İstediği cevabı alamayan
Türkan artık buna bir son verme zamanın geldiğini anlar ve görüş süreleri
zamanla uzar bu durum da çaresiz kalan Hakan olacakları bekler ne mi oldu ne
olacak imkansız aşklarda olan şey ayrılık ne Türkan kafasını yastığa koyduğunda
Hakan aklına gelmeden uyuyabilir nede Hakan her gözünü kapattığında Türkan akla
gelmesin. O ilk günden sonra tam 10 yıl geçti Türkan hasta hanede ki mesai
arkadaşı ile Hakan ise bir iş adamının kızı ile evlenir. Demek ki dünyamızda
istediğin kişi ile evlenemiyorsun buradan bütün Ayşe,Fatma,Hayriyelere ve
Mehmet,Ali,Berklere sesleniyorum evlilik umutları ile birbirinizin temiz
kalplerini ve bedenlerini kirletmeyin
beklentilerinizi yıkmayın evlilikte ezel
de ne yazılmış ise o olur gayrısı yalan olur.
Elinize sağlık..
YanıtlaSil